Nereden Nereye

Hayatın ne kadar garip olduğundan daha önce bahsetmiş miydim?

En son 2016 Nisan'da uğramışım emektar bloguma, bir seneden fazla zaman geçmiş.. Bu bir seneye dönüp baktığımda o kadar şaşırıyorum ki. Onlarca değişen şey, ve bir o kadar da değişmeyen şey..

Biz sevgilim ile bir araya gelmenin yollarını arar durur, önümüze engeller kurulup dururken, ben sandalyemin tepesinde tünemeye devam ederken Türkiye'de darbe oldu. Sanırım her şey ondan sonra freni patlamış bir araba gibi yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı. 

Geçen sene Haziran ayında Coldplay konserinde üzerimize konfetiler yağarken baktım mir elinde bir yüzükle bana bakıyordu. Hiçbir zaman evlilik teklifi hayallerim olmamıştı ama herhalde başka türlüsü beni bu kadar mutlu edemezdi. Olduğumuz gibi, biz gibi, tantanasız, şatafatsız, beklemezken, çok güzel şarkılar bizi mest ederken. Neyse, bu bambaşka bir hikaye. Elimizde ihtimaller, beklerken, Temmuz'da darbe oldu. Eh ucundan bize de dokundu. Burslar iptal olup mir'in yüksek lisans hayalleri rafa kalkar gibi olunca evlilik sürecini hızlandırmaya karar verdik. Aralık'ta evlendik. Özlemle geçen iki yıllık süreç Şubat'ta mir'in taşınmasıyla son buldu. Bu sırada mir iş buldu. Debelenip durduğum, kendimi üzüp durduğum işyerimde işler yoluna girdi. Terfi bile aldım. Bu da ayrı bir hikaye. Şimdi sonunda birlikteyiz. Bu da bambaşka bir süreç. Şimdi Londra'nın başka bir sürecini yaşıyorum. Gurbette olmanın başka bir sürecini tecrübe ediyorum. Düşünüp taşındığımdan bu yana geçen sürece baktığımda şaşırmadan edemiyorum. O kadar çok şey oldu ki. İnsanın inanılmaz umutsuzluğa düştüğü anlar oluyor, o anlarda gelecekten ufak bir spoiler alabilsek çok güzel olmaz mıydı? 

Onca değişen şeyin yanında değişmeyen şeyler de var tabi, ülkenin hali, dünyanın hali.. Son iki saldırının ardarda İngiltere'de olması sonucunda yakınlarımla rolleri değiştik diyebilirim. 

Bu kadar uzun süre uğramayınca anlatacak çok şey oluyormuş, kafasını toplamakta zorlanıyor insan. Yine ortalığa düşünceler saçıverdim. Yazmanın ne kadar iyi geldiğini unutmuşum. En son hayallerden bahsetmişim, zaman zaman hayal kurmaktan yorulduğumuz, bıktığımız, usandığımız, e ne zaman gerçek olacak, ne zaman rahata ereceğim deyip hayıflandığımız, ucunu bıraktığımız anlar oluyor ya hani, hayat çok garip işte hiç varamayacağını sanarken kara görünüveriyor, ve fakat başka yerlere yolculuk başlıyor..

Daha sık uğrayacağım, kendime söz! En yakın zamanda 'kara'nızın görünmesi dileğiyle..





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sol Baştan Say

Domates Biber Patlıcan

özgüven ve başkasının yerine utanmak