Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

metro.

İçimde bir sıkıntı, gitmek bilmeyen. Nerden geldiğini, sebebini bilemediğim bir türlü. Ne kalabalıklar telkin ediyor, ikna ediyor beni, ne de evimin alışkanlığı, kendi başıma kalışım dinlendiriyor. Kısacası doluya koysam almaz boşa koysam dolmaz misali, rahatsızım, yolunda gitmeyen bir şeyler var isimlendiremediğim, sanki beynim kendi içimde fikir anlaşmazlığına düşmüş de beni yiyip bitirir gibi. Mantıksızlığını bildiğim şeyleri kafama takmadan, önemsiz olduğunu bildiğim şeylere üzülmeden, bi de bu manasız hissi (ki kendisi korku mu, yalnızlık mı, yoksa deliriyor muyum hafiften bilemiyorum) yaşamadan akşam olmuyor be bi gün de. Akşam olsa, sabah olmuyor. İçimde bir huzursuzluk ki beni yiyip bitiriyor.. Anlatamıyorum, sakladığımdan değil, beceremiyorum, anlatamıyorum. Çözemiyorum da. Giriş gelişme sonuca özetleyemiyorum. Metro pencereleri hızlanırken yabancılara anlatıyorum bazen, ama ne zamanki ineceğim durağa geliyorum, montların önü iliklenir, çantalar alınır, kapının önüne birikilir

rutin

geç kalmak pahasına oturmaya devam ediyorum odamda. içime sinmeyen, yerine oturmayan bir şeyler var, isimlendiremiyorum. kalkıp ayakkabılarımı giysem her şey çok kolay olacak aslında ama müzik dinlemek bile cazip gelmiyor şu anda. rutin iyidir güzeldir de, bazen de ölümüne sıkıcıdır ya...