Kayıtlar

Mayıs, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

son aya yaklaşırken

Erasmus günlerimin sonuna gelirken çok garip ruh hallerindeyim arkadaşlar. Dağınık bir masada rezalet bir baş ağrısıyla otururken Cat Stevens'dan Wild World beni bir şeyler yazmaya itti. Dün gece aklımda fikirler vardı ama hepsi uçup gitmişler. Kısacası neden bahsedeceğimi bilmeden giriştim yazmaya. Garip ruh halleri demişken, her zamankinden daha açım gezmek için yeni yerleri, öte yandan çok da yorgunum artık. Her zamankinden daha çok alıştım bu odaya, yatağıma ve sandalyeme (bu üçünü saydım çünkü odada sahip olduğum eşyalar bunlardan ibaret), ama öte yandan her zamankinden çok yabancı bana bu oda, Ankara'daki odamı düşününce. Özlemim had safhada, Ankara'yı sevmeyenlere inat, Ankara'nın en gri sokağına bile. Konur caddesinden şöyle bir geçip gençliğin haline bakarak kulağımda müziğimle, otur otur sıkıldığım Tömbeki'nin kapısından içeri girmek için çok fazla şey verebilirim şu an. Özlemim öyle bir noktada ki Prag'ın sayılı Türk lokantalarından birinde bir kase m

hayvan sevgisi ?

Resim
Kendime bir sıfat yakıştırıcam aklıma gelmiyor bi türlü. Hani böyle uyuz tipler olur ya bebek fotoğrafları falan koyarlar arka planlarına, bebek kahkahası melodileri falan telefonda, kendimi onun hayvanlı versiyonu gibi hissediyorum. Ama bi dakka sevilmicek gibi mi yani şimdi?

konsere gittik.

Yann Tiersen konserine gittik lostehanu ile. Bileti de alalı en az bir buçuk ay oldu, bir gece bir mekanın tuvaletinin önünde beklerken o ayın konser programına ilişiverdi gözümüz, aa Yann Tiersen geliyormuş mayısta dedik, hemen gittik aldık, öyle bir heyecan, öyle bir gaz yani. Daha bileti alırken mayıs ayını düşünmüştüm de ohoo daha çok var demiştim içimden, sanki mayıs olunca erasmus biticekmiş gibime gelmişti. Neyse gittik mekana, mekan hoşumuza gitti. Sonra sahne alan alt grubu da daha önce dinlememiş olmamıza rağmen sevdik o da hoşumuza gitti. Hatta ben bi ara tuvalete gideyim dedim, ulan diyorum ferah ferah, geçmek için kimseye sürtünmen gerekmiyo, kimse kimseyi ezmiyo falan, tuvaletler temiz, hatta sıra falan beklemiyosun, alışkın değil tabi bünye böyle konserlere şaşkın şaşkın geri döndüm lostehanunun yanına hevesle Yann Tiersen bekliyoruz, buraya kadar her şey güzeldi. Anlamadığım bir şey var, o da bu uzun boylu insanların konserlerde hem önlere önlere konuşlanmaları, hem de

Prag bana kastın nedir?

Hayvanat bahçesine gidelim istiyorum. Ama daha geldiğim ilk günden beri. İlk geldiğimiz günlerde Viyana'ya gitik her yer kar ben orda bile tutturdum hayvanat bahçesi diye. lostehanu ise istemiyor olacak ki bu konuda şöyle bir fikir attı ortaya, havalar güzel olsun gidicez söz. Biliyordu bence daha bunu söylerken, bilerek yaptı. Prag bana kastın nedir de karın bitti yağmurun başladı hı? Hava bir gün güneşli oluyor, o gün işimiz oluyor, seviniyorum yarın gideriz oley diye, ertesi gün teklif edecek oluyorum, havaya bi bakıyorum yağmur yağıyor tüm gün. Gidicem lan, duy sesimi lostehanu! Koalalarla arama giremeyeceksin.

sarılalım sıkı sıkı

Resim
Bir gün Mg'nin bölüm arkadaşlarını yolda görüp hepsini bi güzel öpüp sarılması sonrası "aman ne gerek var bu kadar mıç mıç böyle dakka başı?" diye tepki vermiş idim zamanında. Mg'de "ama sarılmak öpüşmek insanı mutlu eder" gibisinden bişeyler demişti. Ben öyle ortama yeni gelirken, giderken herkesi cuk cuk öpmekten pek hoşlanmam da. Hani ne gerek var, tercih etmem diyelim. Şöyle "görüşürüüüz" diyip el sallamayı tercih ederim herkese."Ya öyle şey mi olur Mg yaa" demiştim, o da biraz çabalayıp inatçılığıma boyun eğmişti. Şimdi anlıyorum aslında ne kastettiğini. O da önüne geleni öpüp, önüne gelene sarılmıyordu tabi ki hepsi yakın arkadaşlarıydı ama yabanileşmişim o arada herhalde ki anlayamamışım. Şimdi anlıyorum. Hani insan acıkır da açlığını hisseder ya, aynı onun gibi, resmen sarılmaya ihtiyacım var, bunu böyle kalbimde hissediyorum. Göğsümün ortasında sanki yardıma muhtaç bişey varmış gibi. Sarılmak, ya da ne bileyim bir takım sevgi be

cannonball

ne güzel demiş. Stones taught me to fly Love, it taught me to lie Life, it taught me to die So it's not hard to fall When you float like a cannonball bi de : artık fizy'den last.fm e skroplayabiliyor oluşumuza bayıldım.