yılbaşı arifesi.
Yine aynı doğumgünleri gibi fazla anlam yüklenmiş bir güne yaklaştıkça daha fazla anlam yüklerken ben, önümde bir planın olmayışının huzursuzluğunu yaşıyorum gerçekten de. Çok net ortada kalınmış, anlaşmazlıkların ve sinir bozukluklarının havada uçuşacağı bir gecede sanırım en iyisi kendimi alkole verip bir köşede oturup olan biteni seyretmek, ve bünyem elverdiğince gelen mesajlara cevap yazmak (yeni yıl mesajlarına değil, samimi bir iki arkadaştan gelenleri hariç tabi, daha çok yanımda, karşımda oturup da, sessizce söylenmesi gerektiği için atılan mesajlara). Bu sıralarda alkol sayesinde olan bitenler bana daha eğlenceli görünebilir, sırıtan bir maskenin ardına saklanabilir, ve "ancak alkolle eğlenebilen gerzek topluluklar" oluşturmaya bir adım daha atabilirim. Ben, kendim, tekbaşıma, evet. Daha geçenlerde biraz kalabalık olunca başımıza neler geldiğini gördüğüm için, canımı sıkmam çok da yersiz değil aslında. Öte yandan en güzel esprinin biriyle alay edilerek yapıldığına in