Uzun zamandır hep aklımda ama nedense bir türlü geçmek istemedim bu ekranın başına. Her ne kadar her şeyimi toplayıp gitmek istiyor olsam da orayı terk edeceğimi, ve üstelik bir daha ziyarete gelsem bile aynı ruhu yakalayamayacağımı kabul etmek istemedim sanırım. Hoş, sen kabul etsen de etmesen de o uçağa biniyor, ve gazetenin magazin ekini okurken gözyaşlarına boğulabiliyorsun, ve soruyorsun kendine, "gittiğime mi ağlıyorum, yoksa geldiğime mi?" .. Her şehrin bir fontu var demiştim de bir gün gezerken başka bir ülkenin sokaklarında, arkadaşlarım da gülmüşlerdi söylediğime ve söyleyiş halime. Şimdi daha da eminim her şehrin bir fontu olduğuna. Prag'ın da bir fontu var,üstelik pek de yakışıyor kendisine. Uçakla gidersiniz herhalde, kendisi kocaman bir PRAHA yazısıyla karşılar sizi havaalanında, hemen fontunu belli eder... Otobüse atlarsınız hemen şehir merkezine doğru yol almak için, 119. Ah ne yazık ki Çek Cumhuriyeti euro bölgesinde değil (hoş, kendileri istememişler, ve