Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

döngü

Ben seni seviyorum diyorum, o nasılsın diyo.. Seni seviyorum diyorum, iyi olabilir miyim sence? Aklımı başıma alıp gitmek istiyorum, nereye gidebilirim en uzak?

Ne mutlu bana.

Bugün bütün gün evde oturmak istiyorum. Hatta mümkünse yatakta. Sinirim bozuluyor da. Aslında ondan değil çok yorgun hissediyorum, iki gündür sürekli sokaktayım, bi yorgunluk çöktü üzerime. StumbleUpon sağolsun 8tracks'i keşfettim, açtım orda listeden listeye atlıyorum, pek güzel bi site imiş kendisi, last fm'e duyduğum sempatinin bir kısmını çaldı desem yalan olmaz. Salak bi video buldum Facebook'ta, kızın biri olmayan sesi ve olmayan ingilizcesi ile Celine Dion'dan My Heart Will Go On'u söylemiş. Salak salak güldüm videoya, komik bile değil aslında, sinir bozucu sadece. Bugün phantasmagoria in two'nun doğumgünü, doğumgünün için özenle seçtim diye wall'una post etmek istiyorum. Yıllar yıllar sonra Nil Karaibrahimgil'in Akbaba isimli şarkısını da anlamayı başardım, sinir olduğum insanların canıımmmm doğumgünüsün kutlu olsun diye doğumgünü kutlamalarını görmemek için Facebook'a girmesem iyi olur. Ya da f5 e basmasam. Doğumgünüsün ne ya. Şirin mi

avize.

Bugün gerçek mücadelemin dördüncü günü. Sigarayı bırakanlar da böyle sayarlar ya kaç gündür içmediklerini, ve onlar saydıkça hiç de inandırıcı gelmez ya onların sigarayı bırakma mücadelesi. Sayıyorum ben de, en azından kendimi inandırmaya çalışarak. Bu dördüncü günde ben gördüm ki üzgün ifademi görmesinler diye sinirleniyorum. Sinirlenerek unutabilirim, ya da gizleyebilirim yüzümdeki solgunluğu zannediyorum. Bir şeylere kızarsam kafam meşgul olur zannediyorum herhalde içte bir yerlerde. Bu kadar kırılgan olmamak gerek. Önceleri hep tesadüfmüş meğerse, dik durmak zor değil zannederdim. bi de: diğerini de bırakıyorum karar verdim.

agresif kişiliğim

Yarın İstanbul'a gidiyorum lostehanu ve Mg ile beraber, erasmustan tanıştığımız arkadaşlarımızla görüşmeye, İstanbul ile hasret gidermeye, kafa dağıtmaya, biraz da eğlenmeye. Gerçekten iple çekiyorum yarınki otobüsü. İçime baktım, kararlar aldım, bakmayın böyle genel konuştuğuma hepsi phantasmagoria in two ile ilgililer tabi ki. Sakinleşmeye çalışıyorum işte, zorla da olsa, yavaş yavaş da olsa sanırım işe yarıyor biraz, bi de aptal arkadaşları olmasa. Sinirimi kontrol etmekte zorlanıyorum, bilen bilir. Ciddi anlamda şiddete meyilli bi yapım var ya bunu kabullenmek çok zor ama öyle cidden. Dün bi partiye gittik kafamız dağılsın, erasmusu analım da işte ne kadar zaman oldu eğleniriz bıt bıt diye, bu gerizekalı geldi zaten sıçık bünyemin bi kere daha ağzına sıçtı. Dur dedim durmadı, yapma dedim anlamadı, bir dedim iki dedim artık üçüncü de kendimi kaybettim. Bi insan karşısındakinin üzüldüğünü göre göre eski sevgili şakaları yapmamalı ya, bi insan bu kadar şuursuz olmamalı, arkadaş

çile

Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, Hiç bir hürriyetimiz, Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek, Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, Ben burda en büyük çileyi doldurayım, Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç. Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur, Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım. A. Kadir

uykusuzluk

Yarın sabah sınavım var. 185 dolar ödedim. Bi sorsanıza ne yapıyorum bu saatte burada. Başımda yine korkunç bir ağrı, yatağın içinde yine döndüm durdum. Gözlerim yaşardı, zaten en zoru geceler. Uykusuzluktan geberiyorum, uykum geliyor, yatağa girip de arkamı döndüğümde tüm güne, aklımdan düşünceler, görüntüler, suretler, bir türlü gitmiyor.. Kalbim paramparça, göğsümü ortadan ikiye yardılar bir süre önce, ne söküp alıyorlar kalbimi oradan, ne kapatıyorlar ki iyileşeyim. Ne söyleyecek sözüm kaldı, ne izah edilecek bir durum, hani o çok güvendiğim mantığım var ya, resmen alay ediyor benimle. Olduğumu sandığım hiçbir şey değilmişim ben. Öyle bir acı oturuyor ki tam göğsümün ortasına, ne hissettiğimi, nerde durduğumu, bir adım sonra ne yapacağımı bile bilmiyorum. Akşamları ona sormam gereken soruyu kendime soruyorum, yarın sabah mutlu uyanmam için bana tek bir sebep göster, gösteremiyorum, gösteremedikçe kendime kızıyorum, yine de uyanıyorum her sabah, uyanır uyanmaz aklıma düşen aynı acı

Sussun tüm şarkılar

Türkçe popun etkisi altındayım. Piyasa yürümemiş aşklar üzerine çok oynadığından, bu aralar hiç iyi de gelmiyorlar üstelik. Yakıştıramıyorum da bi yandan iyi mi, inanılmaz prensiplerim varmış , her şeyim dört dörtlükmüş gibi.. <... silindi ...> Kusursuz değilsin sen de artık. Neden göğsün tam ortasına bi yumru oturur kalır, nasıl geçer, insan gerçekten kalbiyle mi sever?

çorap.

Bugün bi çift çorabını asabım bozuldu, yaktım. Belki sonra canım isterse ona bi çift çorap alırım, kimbilir.