Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir zamanlar gerçekti.

Eskiden kalma bir yazı buldum.. "günleri sayarsın, ama saymak da istemezsin, her geçen saniye ondan uzak kalmaya atılan bir adımdır çünkü. her görüşünde acaba bu son görüşüm mü onu diye telaşlanırsın, ama belki de son olduğunu bilmeden yaşamak o son görüşmeyi en iyisidir. bile bile veda ettiğinde çünkü gözyaşlarını tutamazsın, göğsüne bir hançer saplanır, ve duygusal acının fiziksel acıya dönüştüğü anlardan biridir o. bakarsın, başını öne atmış gözlerini kaçırıyordur, ağlamak istemiyordur karşında besbelli, ama görürsün mavi gözlerindeki hüznü. trenin dakikalarını sayarsın, kalk artık lanet olası tren diye söylenirsin içinden, çünkü o garda durduğun her saniye acın katlanarak artmaktadır. saatte 200 km hızla uzaklaşırsın sonra ondan. sonraysa tren yetmez seni taşımaya, bir uçağın penceresinden bulutlara bakarsın, uçabileceğine inandığın o dakikalarda uzanıp dokunmak istersin bulutlara.   ayrı kaldığınız ilk günler pek anlamazsın ne olup bittiğini. karar vermeye çalışırs

inkar.

iki satır yazayım dedim, fizy'ye uğradım önce, dinlemek istediğim şarkıyı aratırken daniel yazacağıma denial yazdım iyi mi. sonra da yazmak istediklerimden vazgeçtim.