pes.


Bu kadar mantıklı olup bu kadar duygusal olmamalı insan. Başı ağrıyor sonra. Ya heykel
olacaksın ya oyun hamuru. Öyle değil mi? İkisinin ortası hiçbir işe yaramaz.

Başım ağrıdığı zamanlarda kendime çok kızıyorum. Sanki elimden bir şey gelirmiş gibi. Ve
kızdıkça ben daha çok ağrıyor sanki. Al sana der gibi. Moral bozukluğu falan tamam da, fiziksel olarak
sağlam olmayınca insan, katlanası da gelmiyor hiçbir şeye. Başının sağ köşesinden dışarı çıkmaya
çalışan bir şeyler varken, eeh, sikerler, diyorsun… Diyemiyorsun.

Üzülmek için çok gencim. Mutsuz olmak için çok küçüğüm. Kaybetmek için daha çok yolum
var. Henüz çok erken.

Ve ben pes edenlerden değilim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sol Baştan Say

Domates Biber Patlıcan

özgüven ve başkasının yerine utanmak