kızgınım.

Kendime çok kızgınım.
Saflıklarıma iyi niyetlerime falan çok kızgınım. 
Hala karşımdakileri kendim gibi sanma salaklığından vazgeçemediğim için, hala herkesin içinde kenarda köşede de olsa içinde kalmış bir iyiliğe inandığım için kendime accayip kızgınım.
Direk suçum yok belki içine düştüğüm durumlarda ama yine beni o noktalara benim kararlarım getirdiğine göre, kendime çok kızgınım işte. 

2010-2011 yılbaşında ilk defa içimden gelerek bi dilek diledim. Bu sene huzur olsun dedim, aklı başında insanlar olsun etrafımda dedim, insanlar artık büyüsün çocukluk yapmasın istedim. Gel gör ki tersi ne kadar şey mevcutsa toplandılar toplandılar geldiler. Böyle konuştuğum zaman iç seslerinizin "sen çok mu düzgünsün" dediğini duyar gibiyim. Buna normalde cevabım, hayır değilim biliyorum olurdu. Ama şu an değiştiriyorum cevabımı bu kadar mütevazilik yetti.

Evet lan öyle şeyler görüyorum ki ben hakkaten baya bi düzgünüm. 

Hayır bi de inanılmaz sinirleniyorum, derinlere gömdüğüm öfkem çıktı yine meydana, bi gün yine anger management ta başarısız olup iki tane çakıcam bi kaç insanın suratına valla o olcak. Bu yaşına kadar bişeyleri öğrenemedin mi angut demek istiyorum bazı insanlara. Hayatta şöyle şöyle kavramlar var hiç duydun mu, demek istiyorum. Dünya senin etrafında dönmüyor farkında mısın, demek istiyorum. Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış denyo, demek istiyorum. Ama nasılsa algılayamayacağı için neticede şöyle bi temiz dövesim var bazılarını. Bütün nevrotikler, manyaklar, hele bi de ezikler gelsin beni bulsun mınaki. Ben de insanları hep adam yerine koyayım.

Neyse derin derin nefes alıyoruz bu da böyle geçip gidiyor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sol Baştan Say

Domates Biber Patlıcan

özgüven ve başkasının yerine utanmak