karantina
Bazen çok sevsek de bazı şarkıları karantinaya almamız gerekebiliyor ya , işte isyanım buna. Çok güzel de olsalar sana hatırlattıkları anları kaldıramıyorsun da gözlerin doluyor, kalbin sıkışıyor ve olduğu yerden kopup gitmek istiyor ya, işte anlaşılmıştır ki dinlemeyeceksin artık elin mahkum, o güzelim şarkılar haketmedikleri halde silinip gidecekler senin için, ta ki sen onları unutmaya yüz tutmuşken, bi mekanda ansızın çalmaya başlayana kadar. İşte o an yüzünü mü dökersin, yoksa vay be, unutmuşum, artık üzmüyor bu sözler beni mi dersin, işte orası zamana kalmış. Bu yazıyı yazmayaysa şu üç şarkıyı dinleyemediğimi anlayınca karar verdim:
- Tim Buckley - Phantasmagoria in Two (tabiki ilk sırada)
- Lou Reed - Perfect Day (en çok da bunu kaybettiğime üzülüyorum sanırım)
- Songs Ohia - Tigress (Songs Ohia beni affet)
Daha böyle bir sürüsü var, ve normalde işini beceremeyen shuffle nerde kenarda köşede kalmış gereksiz şarkı varsa onları koyarken sıraya, tam da duymak istemediğin anda bunları getirir, ve ben şu an karar verdim ki sevdiğim güzel şarkıları hiçbir aşkıma alet etmeyeceğim lan. Düşünsene Know-How dinleyemiyorum mesela adamın teki yüzünden, rezalet.
Yalnız şarkıları anlara nasıl bağlamayacaksam, o da biraz ütopik oldu. Demek ki neymiş, bundan sonra kalbimizle değil, beynimizle seviyoruz gençler, hatta biraz kasarsak götümüzle sevsek bile olur.
Öptüm.
Yorumlar