uykusuzluk

Yarın sabah sınavım var. 185 dolar ödedim. Bi sorsanıza ne yapıyorum bu saatte burada. Başımda yine korkunç bir ağrı, yatağın içinde yine döndüm durdum. Gözlerim yaşardı, zaten en zoru geceler. Uykusuzluktan geberiyorum, uykum geliyor, yatağa girip de arkamı döndüğümde tüm güne, aklımdan düşünceler, görüntüler, suretler, bir türlü gitmiyor..

Kalbim paramparça, göğsümü ortadan ikiye yardılar bir süre önce, ne söküp alıyorlar kalbimi oradan, ne kapatıyorlar ki iyileşeyim. Ne söyleyecek sözüm kaldı, ne izah edilecek bir durum, hani o çok güvendiğim mantığım var ya, resmen alay ediyor benimle. Olduğumu sandığım hiçbir şey değilmişim ben. Öyle bir acı oturuyor ki tam göğsümün ortasına, ne hissettiğimi, nerde durduğumu, bir adım sonra ne yapacağımı bile bilmiyorum. Akşamları ona sormam gereken soruyu kendime soruyorum, yarın sabah mutlu uyanmam için bana tek bir sebep göster, gösteremiyorum, gösteremedikçe kendime kızıyorum, yine de uyanıyorum her sabah, uyanır uyanmaz aklıma düşen aynı acı oluyor. Bir sabah da aklıma gelme be, bir sabah da acıtma... Unutmak istiyorum, ismini, cismini, sesini, kokusunu, evinin kapı numarasını, yüzündeki gülümsemeyi, onun için yazdığım yazıları, döktüğüm gözyaşlarını, kafamda dönüp duran keşkeleri, pişmanlıkları, bir küçük gerizekalı gibi inanmaya inanmaya hala içimde taşıdığım umutları.

En zoru bu geceler. Tüm günü atlatıyorum, iyiyim ya diyorum, sonra uyuyamıyorum, mahvediyor beni yastığımın damla damla ıslanışı. Çok korkuyorum geçmezse diye, biliyorum çünkü, değmeyecek. Yarın sınavda sıçma ihtimalimde faturayı kendisine postalasam mı diyorum. Aklıma bir şey geliyor, mesaj atayım diyorum, neyseki içimde bi yerde hala dik durabilen yegane yer biraz biraz beni durdurabiliyor. Dün gece numarasını yazdım, adı bile yok telefonumda artık, ama gerizekalı gitmiş facebook profiline yazmış numarasını, ben telefonu temizledim temizlemesine aklımın engel olamadığı isteklere zorlaya zorlaya engel olmak için ama, daha siler silmez aklıma geldi ki o profilde o numara kabak gibi duruyor benimle alay eder gibi. Yazdım işte numarayı, bastım yeşile, sonra panikledim bi anda kapattım neyseki çalmadan, ne diyecektim, kendimi yok yere niye küçültecektim, acıtacaktım? Yabancının biri değil miydi artık? Adımın sonuna -cim ekleye ekleye düşmemiş miydi gözümden yerlere, her şeyi mahvetmemiş miydi? Ne komik değil mi, her günün beraber geçsin, sonra tesadüfen karşılaşma bile, bu kadar kolay işte, ey aşk, nefrete ne yakınsın. Bu krizi telefon çalmadan atlattıktan sonra içimde hala öküz kalabilen bir başka yer telefon etmem halinde boş yere gidecek paracıkları hesapladı ve bu hesabın sonunda kontörümün biteceğine karar verdi. Sonra ben bu hesaplamayı yapabilmiş olmama inanamadım, biraz sevindiğimi inkar edemeyeceğim, biraz biraz emekliyoruz işte, yağmasa da damlıyor diyelim biz şuna.

Önümü göremiyorum, fakat geleceğimin peşinde sınavlar arifesindeyim, nasıl olacaksa o.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hey, burda neler oluyor? Ben baya bir şey kaçırmışım, anlaşılan. Ama yazıdan anladığım kadarıyla bir ilişki yaşanmış, bitmiş. (Hatalıysam ara) Üzüntünü anlayabiliyorum ve tepkini normal karşılıyorum. Ama şunu da söylemeden geçemiycem: Bu gibi durumlarda Amerikalıların bulduğu kesin bir çözüm var. FDA onaylı, tüm eyaletlerde kabul gören bir yöntem. Tıptaki adı da 'Flirt with somebody else you like'
Adsız dedi ki…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
amie dedi ki…
Oo sen uzaklardayken neler neler oldu. :) Acaba bu yorum yeni bi yazı yazdığına mı işaret, şu küçük pencereyi kapatınca ilk işim ona bakmak olacak. Doğru diyorsun da işte o işler öyle hemen olmuyo ki, bulursam hemen :)
Adsız dedi ki…
Hayırlısı diyelim. ;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sol Baştan Say

Domates Biber Patlıcan

özgüven ve başkasının yerine utanmak