msn ve aile
Erasmus'un sevmediğim bir yönü varsa o da beni blogumdan ayrı düşürmesidir. Yağ çekmiyorum, vallahi öyle. Nedense bi konsantrasyon eksikliğim var burada benim, hatta lostehanu da şikayetçi bundan, bana söylediği şeyleri duymadığımı iddia ediyor, daha neler. =)
Yine Erasmus'ta olmanın garip getirilerinden birinden bahsedeceğim ama bunun için biraz gerilere, babamın ilk msn hesabı aldığı güne dönmem gerekiyor. Kendisi beni eklemişti, ve doğal olarak ben de kabul etmiştim. Bu bir hata mıydı? O an bilemedim ama ertesi gün babamın iletimde yazan 2 kelimelik şarkı sözünü meraklı bir şekilde sormasıyla hatamı farkettim. Kendisi sadece merak etmişti ama bu beni rahatsız etmeye yetmiş ve artmıştı bile. Ne mi yaptım, engelledim. Evet. Bu nasıl bir yozlaşmadır yarebbim, babamı msn'de engelledim? Zamanında yapmam gereken sorgulamayı o an yapıyordum, babamın msn'de ne işi vardı, neler oluyordu, ben babamı engelliyordum ve bu beni rahatsız etmiyordu? O an bunun devamının geleceğini bilemedim, ta ki Facebook'ta babamdan "arkadaşlık isteği" alana kadar. Nasıl bir çağda yaşıyorduk biz, ve ben kimdim?
Eh tabi Erasmus'a gelince, lostehanu'nun babasının da msn'imi eklemesini takip eden süreçte o engeller kalktılar. Annem ve babam ile bazen skype, bazen msn'de konuşmaya başladık ve ben onların gelişme sürecine şahit oldum. Anne ve babadan msn'de titreşim almak nasıl bir histir bilir misiniz, ya da babanızın bir cümleyi ("tamam yapıyorum") yazması için dakikalarca beklediğiniz günlerden, "tmm yapıyom" yazdığı günlere gelmenin ne demek olduğunu? Annemin görüntülü aramayı kaçırınca ki özürlerini, ve anne babadan offline mesaj almanın ne demek olduğunu bilir misiniz?
Anne babayla msn'de konuşmak bir sanattır, bir sabır işidir, insanın kendine yakışanı giymesidir.
Sinkuleho'dan sevgilerle.
Yorumlar