onun bunun çocukları
Şimdi ağlarken yazıyorum bunları. Normalden daha da fazla duygusalım yani şu an. Belki sabah yazıyı tekrar okuduğumda hislerimi farklı bulabilirim, emin değilim ama, herhalde hayatımda ilk defa birileri için beddua ediyorumdur ben. İlk defa beddua etmek bildiğin, ilk defa birileri kendilerine beddua ettiriyor bana resmen.
Biliyorum gereğinden fazla kırılgan olduğumu, ama bunun sebepleri var, bunu da biliyorum, yok yere dökmedim tonlarca gözyaşını zamanında, ve azalmış olsalar da, dökmüyorum hala. Bir çok insanın payı var bunda. Ergenlik egoları arasında harcandı benim kalbim desem, yalan olmaz. Bundan ne kadar etkilendiğimi insanlar sadece tahmin edebilirler. Abarttığımı düşünürler. Etkilendim. Toparladım, ama böyle biriyim işte ben. Ben böyle oldum. Ve daha da iyiye gidiyorum her geçen gün bu konuda. Her geçen gün daha güçlüyüm. Herkes anlamak zorunda değil, herkese açıklamam da güç zaten bunu.
Şu an daha çok kırgınlığımdan, ve sinirimden ağlıyorum. Sinirim, birilerinin haksız yere kendilerinde güç bulup kötülük yapmaları, ve bu kötülüğün karşılıksız kalması malesef, hala sırıta sırıta gezebilmeleri, ve diğeri de kişiliğimle ilgili uluorta, yalan yanlış söylenmiş sözler. Ne kadar güçlü durmaya çalışsam da ben duymadan geçemem, düşünmeden geçemem bir kişinin bile inanmış olma ihtimalini, ya da zaten öyle düşünüyor olma ihtimalini. 10 gün düşünmesem, bir gün yine düşünürüm. Elimde değil, ve üzer o ihtimaller beni. Dünyanın en sikko olayı belki bu ama elimde değil işte. Duruma ne kadar içerlediğimi anlatmamın tek yolu ahımı aldılar demek oluyor, kimse yazılanları okuyunca düşen suratımı, yorganın altına girip gözlerimden dökülen yaşları dindirmeye çalıştığımı, ve uyumaya çalışarak zamanı ileri almaya çalıştığımı, işte o anın da duygusal acının fiziksel acıya dönüştüğü anlardan biri olduğunu benim için, bilmiyor.
Evet gerçekten ilk defa beddua ediyorum, istemiyorum beni bu kadar üzmelerinin bedelini ödemeden yakalarını sıyırmalarını bu işten. İşte bu noktada ne kadar inanan biri olduğum tartışılır olsa da malesef ilahi bir güç giriyor devreye, benim kollarım uzanmıyor çünkü, birisi benim sesimi duysun, ve olayları rahatlayabileceğim, lehime bir konuma çevirsin istiyorum. Adalet istiyorum, doğruyla yanlış ayrılsın istiyorum, yanlarına kalmasın istiyorum.
Ağlıyorum işte, şimdi de ağlıyorum, kime ne, bana göre zayıflık değildir ağlamak. Şu an bugüne, ve bugüne kadar buna benzer konuda beni üzen her şey için ağlamaktan alamıyorum kendimi. Hepsi hala duruyor içimde. Belki bu yüzden karmaya inanmak istiyorum.
Terbiyemi de takınamıyorum, üzgünüm.
Yorumlar