komşu
Alt kat komşumuz var bi, çıldırtır beni. Aslında başlı başına bi yazının konusu olmayı da haketmiyor değil, ama sevmem ben bu komşuyu.
Aklımın var bir de komşusu, arada gelip hikayeler anlatır bana, onu severim ama. Karman çorman hayatı, yarım kalmış istekleri, hevesleri, hayal kırıklıkları falan. Anlatır durur sevinçlerini. Kendisi de değişir çokça. Bir geldiğinde bir arkadaşımın kılığına bürünür, bir geldiğinde tanımadığım biri, yabancının teki. Bazen masalcı gibidir, etrafımdaki hayatlardan ortaya alevli bir meyve tabağı yapar getirir, bazense gerçekten masalcı gibidir, gerçeğe paralel, ama gerçek değil, resmeder durur.
Anlattı. Kafası karışıkmış çokça. Yalan anlattıklarının çoğu, uyduruyor biliyorum ama çaktırmıyorum ona. Çok ciddiye aldığımı sanıyor onu. Anlatıyor da anlatıyor. Ama bazen aklımı mı okuyor ne? "Sıkıldım artık senden", dedi bugün kalkmadan önce. "Beni ciddiye almıyorsun artık. Sana kendimi anlattığımı mı sandın bunca zaman? Hayal, rüya, masal, gerçek, ne dersen de! Ben sana seni anlatıyorum kızım, senin haberin yok.". Deli mi ne?
"Falına bakacaktım?" diye seslendim arkasından bu bir hışımla kalkıp kapının yolunu tuttuğunda, duraksamadı bile. Kapının önünde ayakkabılarının bağcıklarını ayakkabısının içine sokup ayağına geçirirken botlarını, içinde kalmış olacak, "Hala anlamadın." dedi, "Senden bir kaç adım önce görüyorum ne geleceğini o kadar.".
Anlamadım. Aman, deli işte.
Bugün uğradı bir 10 dakika. Kahvemi içmeye gelmiş. Deli midir nedir, aynen bizim alt komşu gibi kahvesini içmeye gelirken, kahvesini almış da gelmiş. "Komşu hanım", dedim, "bizim evde kahve yok mu sanki?". Dedi, "kahvem acı bugün.". Anlamadım. Boşverdim. Deli, dedim içimden, aynı alt komşumuz gibi delirdi bu da yalnızlıktan. Dedim, "biliyorsun ben sevmem kahve çayla eşlik edeyim sana", dedi, "ters çevirip bakabiliyor musun çay fincanıyla bahtıma?"
Anlattı. Kafası karışıkmış çokça. Yalan anlattıklarının çoğu, uyduruyor biliyorum ama çaktırmıyorum ona. Çok ciddiye aldığımı sanıyor onu. Anlatıyor da anlatıyor. Ama bazen aklımı mı okuyor ne? "Sıkıldım artık senden", dedi bugün kalkmadan önce. "Beni ciddiye almıyorsun artık. Sana kendimi anlattığımı mı sandın bunca zaman? Hayal, rüya, masal, gerçek, ne dersen de! Ben sana seni anlatıyorum kızım, senin haberin yok.". Deli mi ne?
"Falına bakacaktım?" diye seslendim arkasından bu bir hışımla kalkıp kapının yolunu tuttuğunda, duraksamadı bile. Kapının önünde ayakkabılarının bağcıklarını ayakkabısının içine sokup ayağına geçirirken botlarını, içinde kalmış olacak, "Hala anlamadın." dedi, "Senden bir kaç adım önce görüyorum ne geleceğini o kadar.".
Anlamadım. Aman, deli işte.
Yorumlar