Olasılıksız.

Geziyorum profillerde, en sevdiği kitap, en sevdiği söz, vesaire. Improbable yazmış bir tanesi. İngilizce adını yazmasına zaten takıldım, sanki kitabın ingilizcesini okudun, ya da sanki kitap orjinal adıyla meşhur oldu Türkiye'de. Ulan düşünüyorum, ben de okudum bu kitabı. Hayır düşünüyorum tekrar, bu kitabın "en sevdiğin" olması için herhalde bi bunu, bi de böle dandik bi kitabı falan okumuş olman lazım. Kitabı boka batırıp çıkarmak istemem, çok okundu çok tutuldu, ama ya ben iyi bir okuyucu değilim, zevksizim falan, ya da insanlar bir acayip. Ne bileyim ya, saçma geldi bana bu "en sevdiğim kitap olasılıksız" ifadesi. Bunun kitabın kötü olmasıyla alakası yok. Sabun köpüğü şarkılar var ya, onlara benzetiyorum sadece. Birebir eşleşme olmayacak ama, hani bu bir insanın hayatında en sevdiği şarkının sezonluk meşhur olmuş bir pop şarkısı olmasına benziyor. Evet bunu da sevebilirsin, zevkle dinleyebilirsin, o 3-4 dakikada eşlik edip dansedebilirsin, ama hayatının şarkısı olmaz bu. Hayatının şarkısı daha derin anlamlar içeren, daha seni anlatan belki, daha farklı, özel bir şey olur.

Zaten yazarı geldi geçenlerde. Bir ilgi bir ilgi. Kıskandım mı ne bok atıyorum. Kıskanmadım ne kıskanıcam. Sadece anlam veremiyorum. Bu kategorideki kitapları da okuyan bir okuyucu olarak çok çok daha iyilerini okumuştum. Bundan olsa gerek yazarının bile maddi kaygıyla yazdığı belli olan bu kitabı sevemedim gitti. Nerden vardım bu kanıya, Okan Bayülgen'de izlemiştim Adam Fawer'ı. Diyor kapağı daha çok satacaksa değiştirebilirler. Diyor ilk Türkiye'de çıktı çünkü Amerika'da eşim bile ilgi göstermedi kitaba. İnsan bi yazardan daha dolu cümleler, daha güzel açıklamalar beklerken sorulara, tek çıkarımım adam deli para kazanıyor oluyor.

Çok kendimi beğenmişlik yapar edasıyla yazıyorum galiba ama en sevdiği kitap Olasılıksız'mış. Peh, sana kitap hediye etmek lazım.

Yorumlar

Emrah Ateş dedi ki…
kime bu kitabı beğenmedim desem
bana '' aaaa olur mu öyle şey, nasıl beğenmezsin'' diyor

tamam kurgu iyi
bağlam güzel
psikolojik analizler iyi yapılıp, temelde esas gerçekçi unsurlar alınıp yapılmış falan filan ama

anlatım mı çok basitti yoksa bende senin gibi kıskandımda mı bok atıyorum nedir bilmiyorum ama

bir sabahattin ali'nin kürk mantolu madonnası edemez benim için
Adsız dedi ki…
Bir tek bu kitabı okumuştur da ondan. Ama kızmamak lazım, hangi alışveriş merkezine, kitabevine ya da müzik markete gitsen tezgah tezgah insanın gözüne sokuyorlardı bu kitabı.

Benim de çok satılana karşı çoğu zaman bir antipatim olmuştur. Kitabı okumadığım halde çok kötü olduğunu iddia etmek istiyorum, ediyorum, ettim.
ihsan dedi ki…
http://www.diskdunya.com/2009/11/genelleme-yapyorum-ayagnz-denk-aln.html

(son madde)

hayatında adam gibi bir thriller okumamış, zaman yolculuğuyla ilgili tek bir film izlememiş, paralel evrenler teorisi denince yüzüne bön bön bakan insanlar için şahane bir kitap olsa gerek.

Back to the Future ve Bourne serilerini karıştırıp yazmış adam; millet de yeni birşeymiş gibi almış okumuş, olay bundan ibaret.
amie dedi ki…
yalnız değilim. :)
ciyad dedi ki…
bence kitap sağlam. Beğenip beğenmemek göreceli ve kişisel bir durum ama bence güzel.. sen de burada kendi görüşünü açıklamışsın herkesin saygı duyması gerekir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sol Baştan Say

Domates Biber Patlıcan

özgüven ve başkasının yerine utanmak