kış.
Soğudu hava. Soğuk geldi Ankara'ya. Eldiven mevsimi geldi artık mesela, buz kesiyor parmaklarım dışarda yürürken. Ceplerde, ya da eğer yanımdalarsa sıcak bir başka elde ısınmaya çalışıyorlar. Isıtma yöntemleri mevcut evet, ama yine de eldiven mevsimi geldi artık Ankara'nın şizofren havasına.
Soğuktan korumak için eldiveni takıyoruz, geçiyor derdimiz de, sıkıntılardan kurtulmak için ne yapmalı insan, ya da yaraları sarmak için ne kullanmalı, bir buna çare bulamıyoruz işte. Eldivenler ile beraber, sıkıntı mevsimi de geldi Ankara'ya. Etrafımdaki insanlar üzülüyor, o veya bu sebeple. Eldivenleri olayım istiyorum, pek olmuyor.
Hayatıma doğru gerçek adımlar atarken bu üniversitede, o kadar alışmışım ki formüllere, kavramlara, kanıtlara, sanıyorum ki yazılabilir bir sosyal denklemin formülü de. Her seferinde tosluyorum duvara, bir önceki öğrenişimin üzerine yazıyorum ki çözümleri üretemezsin el çabukluğuyla.
Zaman istiyor soğuk, geçmek için. Bir yandan eldivenlere sarılıp beklerken, bir yandan onlardan bir an önce kurtulmak istiyor insan. Oysa zaman gerekiyor ki mevsimler değişsin, oyuncular iyileşsin.
Yorumlar