okey
Okeyle ilgili söylenen klasik bir şey vardır: "Oğluumm okey var ya Amerika'da zeka özürlülere oynatılıyomuş ehahheh". Çok kere duydum bunu farklı kişilerden, hatta benim başka başka insanlara söylediğim de olmuştur muhtemelen. Hiç de araştırmadım ama doğru mu diye. Öyle duyduğum anda "Hadi yaa?" dedim ve kabullendim. Okey Amerika'da zeka özürlülere oynatılıyomuş.
Amerika'da özürlülere oynatıladursun okey, benim için önemli bir şeydir. Çok iyi okey oynayan bir anne babam var ne yalan söyleyeyim şimdi. Eş olurlar da bir şeyine oynarlar çok iddialıdırlar falan. Babamın enteresan okey ritüelleri, alışkanlıkları, annemin de çifte gidip okey atarak bitmek gibi becerileri vardır. E bu anne babayla büyüyünce, yazları, bazı kış geceleri, okey masalarının kenarında, bir sağa bir sola, ıstakaları izleyerek, okey nasıl önemli olmaz ki? Az kovulmadım masa kenarlarından. Babamın bir arkadaşı vardı, göçtü gitti adamcağız, "kıllık yapma rıfkı" derdi bana, komik gelirdi gülerdim, ama gitmezdim. Bir süre sonra da uyuyakalırdım zaten izlerken uykum gelirdi, e küçük çocuğuz. Hani uyumadan önce ilgilendiğin şeyler daha çok aklında kalır ya (valla umarım gerçekten böyledir çünkü lisede tarihi böyle çalışırdım ben aklımda kalsın diye, nerden duyduysam! zaten hiç anlayamadım, beceremedim şu tarih derslerini de) ona bağlıyorum şimdiki okey bilgimi de. :)
Okey bilgisi deyince komik gelmesin şimdi. Okey bilgisi de ne canım demeyin. Başta ben de çok şaşırmıştım az sonra okuyacağınız gerçeğe ama kabullendim. 'Okey bilmeyen insanlar var.' Valla. Şaka bir yana, işte böyle okeyle içli dışlı büyümüş olmamdan olsa gerek, allaaam bi insan okey bilmez mi yaa diye şaşırır dururdum küçükken. Halbuki ne kadar zevkli bir aktiviteydi okey oynamak. Annemler 3 kişi okey oynanmaz diye beni geçiştirdiklerinden ne zaman okey oynama imkanı bulsam allaaah der atlardım. Ha tabi bir de Müge ile iki kişilik okey ritüellerimiz vardı ki bütün taş çalma becerilerimiz de sanırım bu seanslarda gelişti.
Yalnız okey bilmek dediğim sadece kurallarını bilmek değil. Onla bitseydi! Yine de sadece kurallarını bilip de kollarını sıvayan insanlar vardır, işte onlarla oynayınca hiç almazsın tat bu oyundan malesef. Dağıtmayı da biliceksin mesela. Sahte okeyi görüp bu şimdi neydi demeyeceksin örneğin. Eline taşı alıp saatlerce beklemiceksin. Öyle yerli yersiz ağız kalabalığı da yapmayacaksın oynanan oyunla ilgili. Çok konuşurlar bazen, uyuz olurum. Birisi ilk taşını çekene kadar saklamışsa göstergesini, o taşı çekmeden önce gösterirse artisliğine, "yok abi başta göstermedi" şeklinde bilmez de çirkefleşirimlere girmiceksin. Bir iki şaka biliceksin belki oyuna dair, komiklik, ama şart değil. Mary Jane'in mesela, çok şahsına münhasır komiklikleri vardır okey oynarken. Hırs yapmıcaksın, yanlış taş attım diye hayıflanmıcaksın, yanlışlıkla okey atınca çirkefliğe yatmıcaksın. Taş toplayacaksın mesela, yeni el başlarken çaktırmadan masadan kaçarsan, oyalanırsan valla yemem ben! Haa, mesela oynayan değil de izleyensen, onun da yazısız kuralları var, çaktırmadan bi tarafa yardım etmeye çalışma, çaktırmadanı olmaz onun, valla döverim.
Çok mu abarttım? Sert, soğuk, resmi bir okey masası çizmedim umarım. Sevdiğim bir dörtlüyle okey masamızı izlemenizi isterdim eğer böyle düşündüyseniz. Okey ama ya bu. Zeka özürlü meka özürlü. Umrumda değil. Yanında güzelce demlenmiş çayla oynanan okeyden güzeli var mı be bir yaz gününde. Adam gibi oynayamazsan canı sıkılır adamın. Hevesi kursağında kalır. Bu işin bir usulü var işte ya, oh, söylüyorum! Oynayamadım bu yaz gönlümce okey, içimde kaldı hangi masaya otursam, bir elin parmaklarının sayısını geçmeyen denemelerimde.
Önümüzdeki yazı iple çekiyorum.
Önümüzdeki yazı iple çekiyorum.
Yorumlar
okey oynayalım gel, bahçesi olan yerlerde, üstü açık olsun, sağı solu da.. yaz bitti ama olsun. :)
sen ben başak, dördüncüyü de bi bulursak aslında..
okeye dördüncü aranıyor :))
okey neydi bu arada??